Lost dizisinin yayınlandığı dönem de işlerimin yoğunluğu nedeniyle diziyi izleyemediğimden, boş zamanlarımda tamamlarım diye Birinci sezondan itibaren seyretmeye başladım. Dizi tam altı sezon devam etmiş, her sezon 18 bölüm ve her bölüm 40 dakika sürmekte.
Hemen o gece sabahlamak pahasına ilk sezonu nefes bile almadan bitiriverdim. Tabi ertesi günü uyuyarak geçirmek zorunda kaldım. Merakımdan İkinci sezonu da ertesi gece izleyince, artık ara vermeden her gece sabahlayarak, heyecanla dizinin tüm sezonlarını tamamladım. Orijinal dille seyrettiğim için, daha net anlamak adına bir kez de Türkçe dublaj seyrettim dizinin tamamını. Açıkçası aynı heyecanı duymam diye düşünürken, tekrarını yine soluk soluğa izlediğim sanırım tek dizidir.
Dizi, uçakları kaza sonucu bir adaya düşen, bir gurup insanın yaşam savaşını anlatarak başlıyor. Tabi ilerleyen bölümlerde tuhaf şeyler yaşanınca, daha bir merakla seyrediyorsunuz diziyi. Burada seyretmemiş olanları düşünerek çok detaya girmeyeceğim. Diziyi seyrederken neler düşündüm, neler hissettim, neler anladım ya da anlamadım hafiften onlara değinip, izleyenlerin kaçırdığı konuları yakalamaya çalışıp, izlemeyenlerin de izleme isteklerini arttırmaya gayret edeceğim.
Dizi boyunca insanların bir dünyadaki yaşamlarına, bir adadaki yaşamlarına gidip gelinmesi konunun dağılacağı düşüncesi yaratıyor başlarda. Ama senaristler o kadar başarılı ki, 108 bölüm boyunca yani şu da vardı, unutmuşlar, bunu da es geçmişler diyemiyorsunuz. Hiç ummayacağınız karakterler ilerleyen bölümlerde öyle etkili roller üstleniyor ki, hangi karakter daha önemli tespit etmek istemiyor insan. Bir ara adanın yaşadığını falan hissettim, başrolünde ki oyuncu adaydı, o derece yani.
Adada eskiden araştırma yapmış şirketin adından, karakterlerin isimlerine kadar her şey o kadar detaylı seçilmiş ki, komple bir bütünlükle tüm dizi sakinleri ve ada başrolde sanki. Yakalayabildiğim tek saçmalık, dizinin başında araştırma şirketinin paraşütle bıraktığı ve 2 saatte bir düğmeye basmazsa adanın yok olacağını düşünen elemanın, bu paketlerin aksatılmadan gönderildiğini söylemesi. Sonradan bunun olamayacağını anlıyorsunuz zaten. Aslında senaristlerin kaçırdığı şey sanırım bu. Halledilmeyecek sorun değildi bu. Ama o kadar kusur kadı kızında da olsun değil mi?
Karakterlerin, olayların ve bölümlerin birbirine bağlantıları da çok güzeldi. Hele sonlara doğru adanın hikâyesini anlatışları, dinsel motifleri çaktırmadan verişleri mükemmeldi. Tipik bir günümüz Habil-Kabil durumu oluştu ki, tadına doyum olmaz. Final ise bence muhteşemdi. Bence tadında ve en güzel şekilde bitirilmiş. İlerleyen zamanlarda birkaç kez daha seyretmek niyetindeyim. Eksik kalan birkaç soru daha var çünkü kafamda. Ama cevabının dizi içerisinde olduğunu da gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Seyretmeyenler kaçırmasınlar, mutlaka izlesinler diyorum. Dostum bu Lost fenaydı, fena.
Lost Dizisi Teknik Detay:
Tür: Macera, Drama, Fantezi, Bilim kurgu, Gerilim
Senaryo: Jeffrey Lieber, J.J. Abrams, Damon Lindelof
Yönetmen: Jack Bender, Stephen Williams
Oyuncular: Adewale Akinnuoye-Agbaje, Naveen Andrews, Nestor Carbonell, Henry Ian Cusick, Jeremy Davies, Emilie de Ravin, Michael Emerson, Jeff Fahey, Matthew Fox
Sezon Sayısı: 6
Bölüm Sayısı: 121
Çekildiği Yer: Oahu, Hawaii
Kanal: ABC
Yayın Tarihi: 22 Eylül 2004 – 23 Mayıs 2010
Süre: 44 Dakika