Akademi Ödüllerinin uzun geçmişinde birçok film birden fazla adaylık kazanmıştır. Pek çoğu da bu adaylıklarını ödüle çevirmiştir. Birden fazla Oscar alan film çoktur ama “Büyük Beşli” denen ödülleri hep birlikte alan film çok ama çok nadirdir.
Nedir bu büyük beşli? En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo (Özgün ya da Uyarlama).
Şimdiye kadar yapılan 88 adet Oscar ödül töreninde 42 tane film bu beş dalda birden aday oldu. Hatta 1967 ve 1981 yıllarında bir değil tam üçer film bu başlıkların hepsinde aday gösterilmişti. Son yıllara bakarsak 2013 tarihli American Hustle örnek gösterilebilir. Adaylıklar açıklandığında tam 10 dalda aday gösterilen bu filmin beş ödül değil yedi ödül bile alabileceği tartışılıyordu. Ama ilginç bir şekilde hiç bir ödül alamadı. Böyle sürprizlerle dolu Oscar tarihinde sadece 3 film yukarıda saydığımız beş dalda birden ödül almıştır.
Oscar’da “Büyük Beşli” Yapan Filmler
3. It Happened One Night (İki Gönül Bir Olunca) 1934 – IMDB 8,2
Romantik Komedi türündeki film 1935 yılındaki 7. Akademi Ödüllerinde beş büyük Oscar’ın hepsini aldı. Yönetmenliğini Frank Capra’nın ve senaryo yazarlığını Robert Riskin’in yaptığı film büyük ilgi görmüştü. Film, Samuel Hopkins Adams’ın kısa öyküsünden yola çıkılarak yazılmıştı. Varlıklı sosyete kızı Ellie Andrews (Claudette Colbert) King Westley ile evlenmek üzeredir. King aslında bir servet avcısıdır. Ellie’nin babası evladını bu adamdan kurtarmak için planlar yapmaktadır ama kızını Westley’nin yanına New York’a kaçmaktan alıkoyamaz. Bunun üzerine baba kızının dönmesini sağlayana ödül vaad eder. Ellie New York yolunda Peter Warne (Clark Gable) isminde bir gazeteci ile karşılaşır. Peter kıza yardım teklif eder ama karşılığında hikayesini anlatacağı bir röportaj istemektedir. Üstelik bu röportajı vermezse ödülü kazanmak üzere babasını arayacağı tehdidini de yapar. Ellie çaresizdir ve teklifi kabul eder. İkili pek çok macera yaşar. Seyahatleri boyunca karı koca taklidi yaparak aynı otel odalarını paylaşırlar. İki Gönül Bir Olunca çok eğlenceli bir film. Peter ile Ellie’nin birbirlerine takılmaları ve esprileri filmin hala zevkle seyredilmesini sağlıyor.
2. One Flew Over the Cuckoo’s Nest (Guguk Kuşu) 1975 – IMDB 8,7
Prodüktörlüğünü Michael Douglas ve Saul Zaentz’in yaptığı film, Büyük Beşli’nin yanı sıra 4 adaylık daha elde etmişti. En İyi Yardımcı Aktör, Sinematografi, Film Kurgusu ve Müzik dallarında da aday olmuştu. Milos Forman’ın yönettiği filmin senaryosunu Lawrence Hauben ve Bo Goldman, 1962 yılında yazılmış Ken Kesey’in aynı adlı romanından uyarlamışlardı. R.P. McMurphy (Jack Nicholson) tecavüz suçunda hapistedir. Deli numarası yapar ve gözlem altında tutulmak için bir rehabilitasyon merkezine gönderilir. Orada daha rahat edeceğini uman McMurphy’nin koğuşuna katı görünüşlü Hemşire Ratched (Louis Fletcher) bakmaktadır. Hemşire hastaları aşağılamakta, cezalar vermektedir. Hastalar korktukları için O’nun sözünden çıkmamaktadır.Otorite düşmanı McMurphy kız arkadaşının gizlice koğuşa alkol getirmesini sağlar. Kaçmasına da yardım edecektir. Hastalar alkol alıp eğlenirler ama sonuçta meydan gelen dağınıklık Hemşireyi öfkelendirir ve bir trajediye yol açacak olaylar dizisine sebep olur. Guguk Kuşu, akıl hastalığı ile ilgili ciddi sorular soran bir film. Altta yatan mesele ağır da olsa filmde mizah da var ve şahane performanslar da filme ayrı birer tad katıyor.
1. The Silence of The Lambs (Kuzuların Sessizliği) 1991 – IMDB 8,6
Jonathan Demme yönetmenliğindeki filmin senaryosu, Ted Tally tarafından, 1988 tarihli Thomas Harris romanından uyarlanmıştır. Film beş ana Oscar’ın yanı sıra En İyi Film Kurgusu ve En İyi Ses Oscarı da aldı. FBI , Buffalo Bill lakaplı bir seri katilin peşindedir. Katil, kadın kurbanlarının derilerini yüzmektedir. Genç FBI ajan adayı Clarice Starling (Jodie Foster) Buffalo Bill’e ulaşmada yardımcı olabileceğini düşündükleri seri katil, aslen psikiyatr Dr. Hannibal Lecter (Anthony Hopkins) ile Baltimore hastanesinde kapalı tutulduğu hücrede bir görüşme ayarlar. Lecter, çok zeki ama psikopat biridir. Başlangıçta Clarice’in bilgi alma teşebbüslerini sonuçsuz bırakır ama daha sonra Buffalo Bill ile ilgili görüşlerini söylemeye başlar. Ancak tek şartı vardır. Clarice de kendisiyle ilgili bilgiler verecektir. Clarice kendi çocukluğu hakkında bilgi verdikçe bu defa Lecter’a karşı kendisini riske attığının farkında mıdır? Kuzuların Sessizliği başından sonuna kadar gerilimin hiç ara vermediği bir film. Clarice Starling gibi, seyirci de psikopat Hannibal’ın karşısında korku ve aynı zamanda hayranlık duyuyor. Anthony Hopkins’in sadece 16 dakika görünmesine rağmen canlandırdığı Hannibal karakteri film tarihine geçti. Tekrar seyredildiğinde dahi, film hala seyirciyi heyecanlandırabiliyor.