Birbirinden İyi Paranoya Filmleri

0/5 Votes: 0
Report

Description

İzleyeceğim film biraz çelişki, biraz heyecan, biraz aksiyon dolu olsun mu diyorsunuz? O zaman paranoya konulu filmlere bir göz atın. İşte size izlerken keyif alacağınız en iyi paranoya filmleri. IMDb puanlarına göre hazırlanan Paranoya Filmleri listemize YORUM yapabilirsiniz.İyi seyirler dileriz…

Paranoya Filmleri

 

10. The Number 23 – 23 Numara – 2007 – IMDb:6,4

The Number 23
Komedi filmlerinde görmeye alışık olduğumuz Jim Carrey bu sefer oldukça dramatik bir rolde karşınıza çıkacak. Komedi dışında da etkileyici performansı sergileyen Carrey’nin yönetmenliğini Joel Schummacher yapıyor. Walter’ın oldukça sıradan bir hayatı vardır. Ancak her şey 23 Numara isimli kitabı okumasıyla değişir. Kitap Walter’ın hayatından bahsediyordur! Bu duruma kendini kaptıran Walter hayatını kitaba göre endeksler ve işin ucu cinayet işlemeye varır.

9. Secret Window – Gizli Pencere – 2004 – IMDb:6,6

Secret Window
Film ünlü gizem, gerilim roman yazarı Stephen King’in kitabından uyarlanmış. Uyarlayan David Keopp yönetmenliğini de yine kendisi yapmış. Johny Depp’i ise başrol oyuncusu olarak izliyoruz. Bir zamanlar başarılı gelirim romanları yazan Mort Rainey, boşanmanın verdiği stres ve yaşanan tatsız olayların yüzünden ilhamını yitirmiştir. Bu da yetmezmiş gibi John Shooter adında bir adam çıkagelir ve “Gizli Pencere” adında yazdığı romanın kendisine ait olduğunu, çalındığını ve sonuna sadık kalmadan yayınlandığını iddia eder. Önceleri bunu önemsemese de iş çığırından çıkmaya başlamıştır. Ve Mort Rainey kendini korkutucu ve esrarengiz bir olayın ortasında bulur.

8. Conspiracy Theory – Komplo Teorisi – 1997 – IMDb:6,7

Conspiracy Theory
Üzerinden yıllar geçse de konusu eskimeyen bir film. Filmin yönetmeni Richard Donner. Mel Gibson ve Julia Roberts’ın başrolü paylaştığı filmin bir bölümünde, komplo teorilerinden birinde ABD Başkanının Türkiye ziyareti ve depremden bahsediyor. Gündüzleri sıradan bir taksi şoförü olan Jerry Fletcher geceleri ise okuduğu haberlerden komplo teorileri üretiyor. Dinleyicileri arasında bir FBI ajanı da bulunuyor. Ajan kendisine bunlardan bahsetmemesi gerektiğini söylese de yine anlatmaya devam ediyor. Ve bildiklerini Adalet Bakanlığı’nda avukat olan Alice’ e anlatır. Önceleri ona şüphe ile yaklaşan Alice ve Jerry kendilerini heyecanlı bir koşuşturmaca içinde bulurlar.

7. Take Shelter – Sığınak – 2011 – IMDb:7,4

Take Shelter
Filmin sonunda ters köşe olmak istiyorum, sonuna kadar heyecan hiç bitmesin diyorsanız Jeff Nichols’ün yönettiği ve baş rolü Michael Shannon’un canlandırdığı Sığınak filmine bir göz atın. Curtis eşini ve duyma engelli küçük kızını yaklaşan fırtınadan korumak için bir sığınak kazıyor. Filmin ilk anlarından itibaren bir şeylerin ters gittiğini anlayacaksınız ve belki de asıl korunmaları gereken yaklaşan fırtına (!) değil de Curtis’in ta kendisidir.

6. The Machinist – Makinist – 2004 – IMDb:7,7

The Machinist
Filmin başrol oyuncusu olan Christian Bale rol için tam 23 kilo vererek Trevor Reznik karakterini canlandırmıştır. Filmin yönetmen koltuğunda Brad Anderson oturuyor. Trevor neredeyse bir yıldır hiç uyumamıştır. Bu bir yıl içinde gittikçe zayıflamış ve iskelete dönmüş bedeniyle oldukça ağır bir iş yapmaktadır. Dikkatsizliği sonucu iş yerinde bir kaza olur ve bir işçi kolunu kaybeder. İşler bundan sonra sarpa sarar. Artık buzdolabının üzerinde şifreli mesajlar bulmaktadır. Bunlar uykusuzlukla gelen basit halusulayson mudur yoksa yaşanan olay yüzünden kendisine kurulan bir komplo mudur?

5. Black Swan – Siyah Kuğu – 2010 – IMDb:8,0

Black Swan
İzleyen herkesi oyunculuğuna hayran bırakan Natalie Portman başrol oyuncusu olarak karşımıza çıkıyor. Darren Aronofsky’nin yönettiği film oldukça tempolu ve heyecanlı. Kuğu Gölü’nün baş balerini değişecektir ve Nina bir şekilde oyunun yönetmeni olan Thomas Leroy’u etkilemek zorundadır. Leroy aynı anda hem siyah kuğu hem de beyaz kuğu olacak bir balerin aramaktadır ve Nina’ nın rakibi Lilly oldukça dişlidir. Film ilerledikçe Nina’nın ortaya çıkan karanlık tarafıyla birlikte aralarında tuhaf bir arkadaşlık başlar.

4. Shutter Island – Zindan Adası – 2010 – IMDb:8,1

Shutter Island
Neye inanıp neye inanmayacağınız tamamen size bırakılmış. Soluk almadan izleyebileceğiniz, mükemmel kurgulanmış ve Leonardo Di Caprio’nun oyunculuğuyla kusursuz hale gelmiş bir senaryo… Yönetmen koltuğunda ise Martin Secorsese oturuyor. Suç işlemiş ve ağır akıl hastalarının tutulduğu ve tedavi edildiği Zindan Adası’nda bir hasta kaybolmuştur. Soruşturma için iki polis müdürü görevlendirilir. Teddy ve Chuck adaya geldikten sonra başlayan şiddetli fırtına işlerini zora sokar. Soruşturma sırasında bulunanlar tüyler ürpertici cinsten şeylerdir ve suçlunun bir an önce bulunması gerekir.

3. Twelve Monkey – 12 Maymun – 1995 – IMDb:8,1

Twelve Monkey
Oldukça fantastik bir konusu olan film Bruce Willis’in oyunculuğu ve Terry Gilliam’ın yönetmenliğiyle perdeye taşınmış.1997 yılında insanlık için büyük tehdit oluşturan bir virüs yayılmış ve tam beş milyar kişi hastalanıp ölmüştür. Hayatta kalmayı başaran çok az kişi vardır. Kafa kafaya verip bir zaman makinesi yaparlar ve kullanması için James Cole’u seçerler. James olayların en başına dönüp beş milyar kişinin hayatını kurtarmak için uğraşır.

2. A Beautiful Mind – Akıl Oyunları – 2001 – IMDb:8,2

A Beautiful Mind
Paranoya filmleri deyince ilk akla gelen film kesinlikle Akıl Oyunları’dır. Filmin yönetmenliğini Ron Howard yapıyor. Başrol ise Russel Crowe’un muhteşem oyunculuğu ile hayat bulmuş. John Nash’i öğrencilik yıllarından itibaren tanımaya başlarız. Oyun kuramı konusunda başarılı müthiş bir matematikçidir. Kişiliğinde ki tuhaflıklar o dönem başlar. Mezun olduktan sonra da bu tuhaf durum paranoid şizofreniye dönüşür. Bu sırada evlenmiş ve bir çocuğu olmuştur. Eşi tedavisi için elinden geleni yapar. Eşinin evde olmadığı bir gün sanrılar yüzünden bebeğine zarar vermek üzeredir ve eşi duruma el koyar. Filmin devamı John Nash’in hastalıkla mücadelesini anlatır. Paranoya mı yoksa John Nash mi galip gelecek dersiniz?

1. Fight Club – Dövüş Kulübü – 1999 – IMDb:8,9

Fight Club
Film yine aynı isimli romandan uyarlanmış kült bir filmdir. Başrolü Brad Pitt üstlenmiş ve David Fincher yönetmiştir. Kahramanımız son derece iyi bir işi ve düzenli hayatı olan bir gençtir. Fakat çektiği uyku problemi onu işinden alıkoyar. Hasta olmamasına rağmen kanser hastalarının katıldığı terapilere katılır. Çıktığı bir yolculuktan döndüğünde ise evinin yandığını görür. Çaresiz kalan genç adam yolculuk sırasında tanıştığı Tyler’ın yanına taşınır. Ve olayların devamında Dövüş Kulübüyle tanışır. Ancak Tyler’in kendisinden sakladığı Kıyamet Projesi sırrından haberdar olur ve bunu polise anlatır. Kıymet projesi insanları banka borcundan kurtarmak için banka merkezlerini havaya uçurmayı hedef alır…

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *